Vikisözlük:Köy çeşmesi/2008

Büyük Harfli Maddelerin Silinmesi Müzakeresi değiştir

Değerli Vikisözlük Camiası Mensupları,

Bendeniz bir konuda müzakere açmak istiyorum. Değerli heyetinizin bu konudaki görüşlerinizi almak istiyorum. Müzakere konumuz şu ki; bizim sık sık başvurduğumuz madde yönlendirmelerle alakalıdır. Bendeniz özellikle büyük harf- küçük harf farklılığından dolayı yönlendirmelerin silinmesinin yanlış olabileceğini düşünüyorum. Ben wordweb programı kullanıyorum ve programa Türkçe vikisözlük yaması yapıldı. Zira wordweb programı İngilizce wiktionary de problemsiz çalışıyor. Vikisözlükte de sorunsuz çalışabilmesi için, yani wordweb programında aranan kelimenin bulunabilmesi için büyük harfli kelimeleri silmek yerine yönlendirme mutlaka olmalı diye müzakere ediyorum. Zira Wordweb Türkçesinde küçük büyük harf duyarlılığı sorun yaratıyor. Google aramalarında da bazen sorun çıkıyor. Babylon da da arama yaparken bu duyarlılık sorun yaratıyor. Mesela ; "YÖNETİCİ" maddesindeki yönlendirme silip sadece "yönetici" bırakılıyor. Hatta "Yönetici" de siliniyor. Bence özel anlamı yoksa hatta "Yönetici" de kalmalı. Ama Ordu ordu farklılığı gibi husuları anlıyorum Bence pratikten de kaçmamalı. Bu konudaki yüksek heyetinizin değerli müzakerelerini bekliyorum.--  3210  (T) 01:54, 7 Mayıs 2008 (UTC)

Merhaba, tartışma açtığınız için sevindim. Büyük harfle bulunan ve yönlendirme içeren sayfalar dediğiniz anlamda size kolaylık sağlıyor olabilir, ancak tüm sözcükler (bütün sözcüklerde uyum sağlanması anlamında yapılmalı) için bu uygulamayı yaptığımızca veri tabanının cok fazla kirlenmiş ve şişmiş olacaktır.--Saltinbas 16:52, 7 Mayıs 2008 (UTC)
Merhabalar,karşılıklı anma anlamında olan müzakere demiştim. Yoksa tartışmak için siz/biz ikilemiyle konuyu tartışma havasına sokmak yerine konuyu müzakere etmeyi tercih etmiştim. Şüphesizki sadece bizim değil, sizinde çevrenizden yüzbinlerce wordweb kullanan kişiler vardır. Ayrıca müzakerede zikrettiğiniz hususlarda veri tabanının şişmiş olmasının ayrıca bir sakınca teşkil etmeyeceğini bendeniz değerlendirmekteyim, efendim. Çünkü bildiğim kadarıyla wiki tabanı çok sağlam bir veri tabanıdır. Hele ki türkçe gibi kelime sayısı az bir dilde veri tabanın zorlanmayacağını düşünüyorum. Şunu özür dileyerek belirtmek isterim bendeniz olayı tartma veya tartışma anlamında değilde anma , değerlendirme , karşılıklı tezekkür etmek anlamında ele almak istemiştim. Çünkü ilerde umuyor ve temenni ediyorum ki; Vikisözlük bazlı web sitesi hazırlama proğramlarıyla hazırlanacak web sitelerinde yazılacak tüm metinlerde geçen her bir kelimeyi tıkladığınızda vikisözlük'e veya vikipediye ulaşabilme imkanı verecek "web siteleri" ve "hazır web tasarım siteleri" oluşturulacaktır. Andığınız diğer konuya gelince "ancak tüm sözcükler (bütün sözcüklerde uyum sağlanması anlamında yapılmalı)" değerlendirmenize tamamiyle katılıyorum. Evet tüm sözcükler için olmalıdır. Yöneticilerimiz sanırım bot yardımıyla bunu çok rahat yapabilirler. Veri tabanında kirlenmede olacağını da sanmıyorum. Ne gibi kirlenem olabilir ki? Bendeniz ingilizce wikpediada böyle yüzlerce büyük harf yazılımlı maddeye yönlendirme yaptım. Hatırladığım kadarıyla hiç biri silinmedi. Google da aradığınızda büyük harfle yazsanız bile o madde çıkıyor. Neden aramalarda gece gündüz bu kadar çok emek verdiğimiz Vikisözlük çıkmasın ki? Hassasiyetinize teşekkür ederim. --  3210  (T) 01:45, 10 Mayıs 2008 (UTC)

İsim yerine ad değişikliği değiştir

Kullanıcı:Kök inanılmaz bir gayretle isim kelimlerini ad olarak değiştiyor. Sanırım bundanda bayağı BÜYÜK İŞ YAPMANIN keyfini alıyor.

Bendeniz aslında bu hızlı "isim" yerine "ad" değiştirme, deyim yerindeyse vikisözlükte üzerinde yapılan oynama konusu üzerine müzakere etmek istiyordum. Tartışmayı sevmem, bendeniz bu tip basit ve emek gerektirmeyen kelimenin anlamına bir şey katmayan değiştirmeleri sevmem. Bunun yerine yeni yeni kelimeler eklemeyi ve dahi ekletmeyi ve bilinmeyen bir kelimeyi başkaları için bilinir ve daha anlaşılır kılmayı her zaman tercih ederim. Asıl bununla reel anlamda Vikisözlüğe katkı sağladığımı düşünmekteyim. Öbür türlü bir alana kitlenmiş değişikler ve silmeleri fevkalade zararlı bulurum. Hatta başkasının katkısı varsa ve doğru olduğuna inandığım halde isim yerine ad kelimesiyle değiştirmeyi kendim için terbiyesizlik ve ukalalık sayarım.

Bendeniz bu bağlamda ingilizlerde gördüğüm bir hususu sizlerle paylamak isterim. Gözlemlediğim "ingilizler yabancı dillerden kendi dilerine giren kelimelerden dolayı kendi dillerinin zenginleşmesinden fevkalade mutluydular. Hatta dillerinde artan kelime sayısından ve dünyanın en hızlı gelişen ve tekamül eden dili olmaktanda fevkaladenin fevkinde sevinçli idiler. İngilizler yabancı dillerden kelime almıyormuşlarda sanki servet alıyormuşcasına olaya yaklaşıyorlar ve fevkalade lezzet alıyorlardı."

Ben Avrupa'da ve Dünya'daki dil araştırmalarında hiç Öz-ingilizceci veya öz-fransızcacı gibi bir lafı veya akımı hiç duymadım. Oralarda dilciler ararsında ayırım ya yapısal dilci, ya doğal dilci vb sıfatlar ve akımlarla anılırak yapılırdı.

Uluslararsı dil aleminden sadece bizim ülkemiz dünyanın yörüngesinden çıkarak ayrılır. Uzaylılaşarak kaybolur. Bu kaybolmadan da inanılmaz başarı hikayeleri çıkarır.

Bendeniz, ad ile isim kelimelerinin özdeş olmadığını düşünmekteyim . Hatta bu iki kelimede birinin anlamının diğerinin anlamını teminde muadil olmayı bırakınız, yeterli dahi olmayacağını düşünmekteyim.

Güzel Türkçenizde binlerce yıldır isim kullanılır, ad yerine. Hem sözlü literatürde, hem de yazılı literatürde tabii gramerde de.

Şöyleki: Biz Türkçe'de ismi olan bir şeyi adlandırırız.Mesela; Mustafa ismini adlandırıken Kemal'iyle adlandırırız. Gemi ismini adlandırırken hızını anlatmak güzelliğini anlatnak için "yürük gemi" diyerek gemiyi adlandırırız. Aslında bizler bu ifademizle ad kelimesini Türkçe'de daha çok sıfat anlamında kullanırız. Yüzü al olan birisini "Kırmızı Mustafa" diye adlandırırız(tavsif ederiz).

Bendeniz bu konunun önemine binaen müzakere edilmesi gerektiğini değerlendirmekteyim. Vikisözlük camisının yüce heyetinin bu konudaki değerlendirmesi fevkalade önem ve değer taşımaktadır. Ya binlerce yıldır kullanılan özümüz olmuş olan isim kelimesini tercih edeceğiz, ya da 20 30 yıllık mıhçıoğlunun icadı ad kelimesini tercih edeceğiz. Konuyu bilgilerinize, değerlendirmenize ve oylamalarınıza arz ederim, efendim.--  3210  (T) 20:26, 16 Mayıs 2008 (UTC)

Size karşı bir kötü niyetim olmadığı halde benden şikayetçi oldunuz ben suçum olmadığı halde kırdıysam özür dilerim dedim. Bu yazdığınız hakaretlerle ne kadar kötü bir şey yaptığımın farkına vardım. Bu kadar seviyesizce yazılan bir yazıya ne denir bilmem. Yazılar yazanı anlatır. Şimdi anladım Vikipedide neden engellendiğinizi http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=%C3%96zel:Log/block&page=User:3210 kaç kez engellenmişsiniz ve şuna bakın http://tr.wikipedia.org/wiki/Kategori:Vikipedi:3210_kullan%C4%B1c%C4%B1s%C4%B1n%C4%B1n_kuklalar%C4%B1 Şuna bakın. 3 tane kuklanız var. Buradan vikiyi ne kadar iyi anladığınızı anlaıdm şimdi. Oylamayı kapatmak zorundayım çünkü vikide oylama açılabilmesi için tartışma yapılması gerekir. Şimdi sizi saygıya davet ediyorum. Bir şeyi tatlı dille söylerseniz söylediğiniz şey deli saçması da olsa inanan birileir çıkar.--Kök 18:57, 17 Mayıs 2008 (UTC)
Tartışma yapmayı ve tartışma havasını da hiç sevmem. Ama herşeye sil koymanınız konusundaki özrünüzü kabul etmiştim. Ben de kırmış isem özür dilerim.
Ama burada ki konu o değil. Wiki sözlük camiası olarak "oylamalı tartışma" diyelim yapmadan veya eski deyişle "müzakere" etmeden diyelim karar verilmesini doğru bulmuyorum. Binlerce kişinin emek vererek oluşturduğu bir sözlüğü bir kişinin keyfi değiştirmenin doğru olmadığını biliyorum. En azından insanların emeklerine saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Baskıcı olmaktan ve baskıya ve dahi oldu-bittiye maruz kalmaktan nefret ederim.
Ben bir dilciyim çocuk oyunu oynamıyorum. Erişim engelleme konusuna gelince Nasreddin Hoca'nın bir köydeki taşları bağlama hikayesi vardır . Bizimkide ona benzer. Hatta ona beş basar. İnsan da insana layık özellikler olmazsa canavarlaşır, vampirleşir. O zaman suret insan olur, siret yamyam. Vikikaynaktan da engelledi kerameti kendinden menkul bir kısım hazret. [1]. O na da bakabilirsin. Geçmiş sekmesini [2] tıklarsan bilmem ne kadar sayfası silinmiş ve temizlenmiş olsada dönen dolapları görürsün. Kollektif mesnevi çalışması sırasında bir yönetici birden destek verdiği[3] Mesnevi çalışmalarını silmeye başladı[4] Ben de bu silmelerdeki edepaizliğe ve densizliğe her insanın vereceği tepkiyi vererek yöneticiliğe en eski ve en aktif üye ve katkı sağlayıcı olarak aday oldum. (Yoksa bana ne adaylığından yöneticiliğinden. İnsanlar insan olsa, bu wiki alem kendi kendini idare eder. Benim de sizinde yönetici olmanıza aslında gerek yok.)Mesela; anılan hazret bana oy kullananları engelledi. Hem de oy kulanarak rahatsızlık verdikleri gerekçesiyle. [5] Bu tam Türk usulü demokrasi modeli. Buna susan sessiz kalan pek çok Vikipedi yöneticileri de var. İnsan, yönetici olmakla insan olmaz. Haksızlığa "hayde bre!" deyebilirse , insan olur. Benim kafamdansa sus , değilse haklıda olsa haksız say. Bu mu insanlıktan behresi olmak ha. Bu müzakerelerdeki tartışmadan sonra engellenmek [6] çok nahoş. Bunun ayrıntılarını [7] linkte bulabilirsiniz. Ayrıca idam fermanı verdikleri adama karşı yaptıkları haksızlığı anlamak için dosyadan aleyhlerine olacak ifadeleri çıkartma hareketlerini buradan ibretle izleyebilirsin. [8]. Eğer Kullanıcı:Nosferatü'nün kopyası değilsen bil ki, bu türkçe wiki alemi neler gördü, neler? Hem hakim hem savcı olmalar mı delileri karartıp temiz arşivler bırakmalar mı? aleyhlerine olacak sayfaları silmeler mi?arşivleri temiz tutma gayretleri mi?Vikikaynak'ta bu alavere dalevereleri göstermemek için 2008 oylamalrını 2007 diye arşivlemeler mi?[9] daha ne anlatayım bilmem. Eğer vikipedi de bu ademler engelledilerse varsın engellesinler. O da bir şereftir. Bir kez engellenince başka kullanıcı adı alınca onlarda engellenir, malum. Ama burda 3210 olmayanların engelenmesi de vardır. Kolay gelsin.--  3210  (T) 23:31, 22 Mayıs 2008 (UTC)


Ben aslında kısa bir araştırma sonucu sizin nasıl bir vikipedist olduğunuzu öğrendim. İkimiz de vikipedide benzer deneyimler edinmişiz, ikimiz de aynı şeye karşı çıkmışız. Hatta ben sizden epeyce bir deneyimliyim. Ama burada bunu tartışmayalım şimdi. Ben diyorum ki burada zorlamayla hiçbir şey yapmadım. Etkin kullanıcıların hepsinden onay alındı. Ben üye olduğumda sizi etkinm görmediğim için haliyle sizdenm onay alınamadı. Zaten sizden alınamasaydı da çoğunluk sağlandığından isim-ad değişikliği yapılacaktı. Burada birilerini suçlamak yerine yapılan değişikliklere neden diye sormadınız. Bir yanlış anlamayla hemen şikayet ediverdiniz ve yaptığım değişikliklerle alay ettiniz. Burada kimsenin katkısı küçümsenemez. Benim katkılarımı beğenmiyorsanız bile yaptığım katkılar vikiyi dolaylı yoldan yükseltiyor. Şöyle ki Vikisözlükte bulunan sayfa sayısı kadar yapılan değişiklik sayısı da önemli. Benim yaptığım 5.000 katkı Türkiye Türkçesindeki Vikisözlüğün yaptığı 5.000 katkıdır. Katkı sayımız yükseldikçe derinliğimiz artar. Zaten önemli olan derinliktir. Burada 500.000 tane de sayfa olur; ama içi boş olduktan sonra ne fayda. Burada düzen ve temizlik açısından tabiki kullanılmayan şablonlar, etkin olmayan projeler, ölçünleirn altındaki maddeler silinecektir. İsim-ad değişikliği konusunda da birbirine yaygın kullanımları var. Ad sözcüğü uydurma bir sözcük değildir, dil devrimiyle ortaya çıkmamıştır. İsim sözcüğü yokken güzel Türkçemizde ad zaten vardı. Günümüze kadar da varlığını sürdürdü. İslamlaşma ile birlikte dile giren ve kullanımı ad kullanımı ile eşit olan isim sözcüğünü kullanmak istemeyişimizin nedenlerinden biri, belki de en önemli nedeni bunu karşılayan öz Türkçe bir sözcük olması. --Kök 13:57, 23 Mayıs 2008 (UTC)
Bakınız ben tartışmayı sevmem, ama mecbur bırakılırsam geride durmam.
Kimseyi kırmayı sevmem, eğer kırdımsa özür dilerim. Alay bende yoktur. Ama olayın yanlışlığını göstermek için nükteleme olabilir.
Madem benim nasıl bir vikipedist olduğumu öğrendiniz ;biliniz ki, bir rumelili olarak yanlışlara "hayde bre" yöntemim vardır. Yanlışlara Atatürk'ün gibi baba baba karşı dururum isterse o şahıs padişah( hatta vikipedistin yöneticisi) olsun.
Şikayet meselesine gelince konun sizinle alakası olayan kullanıcı şablonlarına sil koymanız olduğunu ve bunu sizin yönetici adaylığınıza hayır demeden sonra olduğunu tekraren anlatmama gerek yok, sanırım.
İslamlaşmayla mı isim kelimesi girdi? Yalan külliyen yalan. Bak güzel kardeşim, ben uzca ve gagavuzca uzmanı olarak söyleyeyim. Gagavuzlar hiç müslüman olmadılar . Ama git Gagavuzlarda bile binlerce arapça hatta onbinlerce farsça kelime bulursun. Bu islami kaynaklardan gelen nitelemesi tamamen dili öztürkçeletirmececilerin uydurmaları ve yalanlarıdır. Dili de KAPATMAYALIM. Unutma isim kelimesi islamdan önce de türkçede vardı.
Son tekrar: Türkçe dışında bir dünya dili bulun ki: öz-almancacı öz-fransızcacı vb bir dilcilik akımı olsun ben SAÇLARIMI SIFIRA VURACAĞIM. WİKİMEDİAYA KULLİ BAĞIŞTA BULUNACAĞIM. BEN SOKAKTA AHMAĞIM DİYE BAĞIRACAĞIM.
ad kelimesinde son hatırlatma: evet, ad kelimesi bizde vardır; ama sıfat anlamında vardır.
"ad" kelimesini "isim" olarak değiştirme kanımca önemli ve vikisözlüğe + değer katan bir katkı değildir. Sadece dildeki çekişmeleri oldu bitiyle kabul ettirme baskısıdır. Bu yöntemde itici olur. Ben şimdi kalksam tüm ad ları isim diye değitirsem ne olur insanların tabularına dokunmuş olurum. Omlara saygısılık yapmış olurum . Demokratik yolla seçim olsa, katılmasanda saygı gösterirsin. Bu oylamayı da Nosferatü gibi kaldırmanızıda belirtmeme gerek yok. Sanırım bu yorumlarımdan alınmazsınız. Kolay gelsin. --  3210  (T) 06:42, 28 Mayıs 2008 (UTC)
Evet o zaman isim sözcüğü M.Ö 10.000 yılında Türkçede vardı öyle diyorsunuz ha:) İsim sözcüğü Türkçeye İslamlaşma ile birlikte girmiştir. Gagavuzların Müslüman olmasına gerek yok o da bu etkilenmeden nasibini almıştır. Öz İngilizceci, Öz Fransızcı kavramlarının da oluşmasını bekleyemezsiniz çünkü o diller değişik dillerden (örneğin fransızca latinceden) oluşmuştur. Öz Fransızcı olmak demek tmamı ile latince kullanmak demek olur. Buna rağpmen Fransa Fransızca kullanımını yaygınlaştırmak için ve Fransa'da İngilizce kullanırmamak için ne kanunlar yaptı biliyorsunuz. Herkesin bildiği gerçekleri yeni gerçeklermiş gibi göstermenize gerek yok yani:) Burada oylama istediniz yaptınız görüşünüz kabul görmeyince de çarpıtma yoluna girdiniz. Ayrıca lütfen tartışma dilinizde biraz daha seviyeli olun--Kök 12:52, 30 Mayıs 2008 (UTC)

Ad yerine isim kullanılması Önerisi değiştir

  • Öneri sahibi : Kullanıcı:3210
  • Önerinin amacı: Vikisözlükte anlam zenginliği sağlamak ve tartışmalı bir konuyu müzakere ederek oylamaya sunmak .
  • Not: Avrupa'da ve Dünya'daki dil araştırmalarında hiç Öz-ingilizceci veya öz-fransızcacı gibi bir lafı veya akımı hiç duymadım. Oralarda dilciler ararsında ayırım ya yapısal dilci, ya doğal dilci vb sıfatlar ve akımlarla anılırak yapılırdı.

Bendeniz, ad ile isim kelimelerinin özdeş olmadığını düşünmekteyim . Hatta bu iki kelimede birinin anlamının diğerinin anlamını teminde muadil olmayı bırakınız, yeterli dahi olmayacağını düşünmekteyim.

Güzel Türkçenizde binlerce yıldır isim kullanılır, ad yerine. Hem sözlü literatürde, hem de yazılı literatürde tabii gramerde de.

Şöyleki: Biz Türkçe'de ismi olan bir şeyi adlandırırız.Mesela; Mustafa ismini adlandırıken Kemal'iyle adlandırırız. Gemi ismini adlandırırken hızını anlatmak güzelliğini anlatnak için "yürük gemi" diyerek gemiyi adlandırırız. Aslında bizler bu ifademizle ad kelimesini Türkçe'de daha çok sıfat anlamında kullanırız. Yüzü al olan birisini "Kırmızı Mustafa" diye adlandırırız(yani tavsif ederiz ,sıfatlandırırız).

Yani eski Türkçe de de olan ad isism anlamına değil sıfatlandırma anlamındadır.

  • Gün ve saat: 6 Haziran 2008 de oylama sona eriyor.

  Destek değiştir

Kuvvetle Dektekliyorum. --  3210  (T) 20:26, 16 Mayıs 2008 (UTC)
3210 isimli kullanıcnın önerisinin çok yerinde bir öneri olarak gördüğüm için destekliyorum--mustafahoca 16:21, 1 Haziran 2008 (UTC)

  Karşı değiştir

Karşıyım. --Bobcats 17:05, 20 Mayıs 2008 (UTC)
Karşıyım. Aslında isim çok kullanılan bir sözcük ama ad gibi Eski Türkçenin ata sözcüğünü kullanmak daha bir güzel olacak.--Saltinbas 05:12, 23 Mayıs 2008 (UTC)
Karşıyım. Eşit kullanımı olan bir Öz Türkçe sözcük var.--Kök 14:01, 23 Mayıs 2008 (UTC)
Karşıyım. Aynı anlamlı arapça olmayan bir sözcük bulunmakta. Ayrıca 3210 keşke "dahi anlamındaki" "de-da"ları ayrı yazsa, noktalama işaretlerine ve kelimelerin yazılışlarına daha dikkat etse.(kesinlikle sataşma değildir).--nurettincerek 17:00, 06 Haziran 2008 (UTC)
Böyle bir kullanıcı mevcut değil. Klavyeden ve hızlı yazmadan mütevellit (de) ayrı kalmışsa kınama yerine düzeltme daha doğru olmaz mı? sevgili olmayan kullanıcı...Kullanıcı:3210
Zaten oylama bitmiş. Sonuç olarak ad kabul görmüştür.--Kök 15:34, 14 Haziran 2008 (UTC)

  Tarafsız değiştir

ben tarafsızım çünkü isim herkesin kullandığı bir sözcük ama ad daha kullanışlı. yinede ad yazmak istemeyenlere karışmam. ben ad yazmam diyemem ama ad sözcüğünün kullanım yeri ile isim sözcüğünün kullanım yeri farkedebiliyor. sonuç olarak ben tarafsızım...

  Tartışma değiştir

  • Ata kelimesi Türkçede aslında baba anlamındadır. Kaynata, kayınbaba yerinedir. Ataların kullanımını değiştirmişsizdir. Bende sayın altınbaş gibi atların kullanımını benimserim, ama aslına uygun olması kaydıyla Aynı şekilde ad kelimeside aslında adlandırmak fiilinde olduğu gibi sıfatlandırmak olarak kullanılmaktadır. Mesela: Mustafa ismindeki birisini kemal sıfatına layıksa bu sıfatla tavsif edersiniz(yani sıfatlandırırsınız , yani adlandırısınız.) Eski dilde adlandırma sıfatlandırma olarak kullanıldığından bu kullanım dile zaaf vermektedir. Bence binlerce yıldır kamuslarımızda kullandığımız Diavan-ı Luğat-ı Türk de kullanılan isim şeklini kullanmalıyız.--  3210  (T) 04:10, 28 Mayıs 2008 (UTC)

  Sonuç değiştir

"Ad" kullanımı kabul görmüştür.--Kök 15:37, 14 Haziran 2008 (UTC)

Söztürlerinde "Fiil" yerine "Eylem" kullanılması değiştir

  • Öneri sahibi : Nonewmail
  • Önerinin amacı: Daha yalın bir Türkçe kullanmak
  • Not: (sakincasi yoksa, tartisma sayfasinda yazdiklarimi buraya kesip yapistiyorum): ...Baska herhangi bir konuda olsaydi, "fiil" yerine "eylem" yazmanin bu denli onemli oldugunu dusunmezdim. Ama burda konumuz Türkçe sözlük; eger dilimiz, dilbilgisi terimlerini bile kendi sozcukleriyle karsilamiyorsa, bu bir dil için cok buyuk bir kayiptir. Ayni sekilde "zamir" yerine "adıl", "zarf" yerine "belirteç", "edat" yerine "ilgeç" diye degistirilmesi konusunda oylama duzenlemesi gerekir. Ancak oylama yapmadan once, kullanicilara bunlarin aciklanmasi da gerekir. Kabul ediyorum ki, bir suru insana "fiil", "eylem"den daha dogal, ayni sekilde "zamir" de "adıl"dan daha dogal gelmektedir. Bunun tek nedeni, TDK'nin dil devrimi konusunda vaktinde gevşek davranmasıydı. Eger okuldayken kullandigimiz ders kitaplarinda once Arapça karsiligi, sonra ancak parantez icinde Turkce karsiligi yazilmasaydi; onun yerine yalniz Turkce karsiligi yazilsaydi, cok kisa surede insanlar Turkce karsiliklarina alisirdi. (ornegin ders kitaplarinda hep, "Zamir (adıl)" diye gecerdi). Bu yalnizca dil bilgisi terimleri icin degil, her turlu sozcuk icin gecerlidir aslinda.

Bundan dolayi insanlar yillardir alisageldikleri Arapça karsiliklarini kullanmayi yeglemislerdir ve Turkce karsiliklari kulaga hicbir zaman Arapça karsiliklari kadar dogal gelmemistir.

Neyse, bu konuda olan olmustur.

Demek istedigim insanlara Turkce karsiliklarinin bir sozluk icin daha uygun oldugu anlatilmalidir. Boylece kullanicilar dilimize karsi daha duyarlilik gosterebilirler. Oylama konusunda tartisma sayfasi acacaksaniz, ben de kendi yorumlarimi yapabilirim. Saygilarimla...



  • Gün ve saat: 23 Eylül 2008 de oylama sona eriyor.

  Destek değiştir

Destekliyorum.--Saltinbas 05:20, 16 Eylül 2008 (UTC)
Destekliyorum, her zaman... --Bobcats 18:06, 16 Eylül 2008 (UTC)
Sonuna kadar destekliyorum --Tansugunal 18:13, 16 Eylül 2008 (UTC)
Destekliyorum --Nonewmail 03:11, 17 Eylül 2008 (UTC)
Kullanıcı adı kayıtlı olmadığı için oy silinmiştir.--Saltinbas 18:44, 17 Eylül 2008 (UTC)
Destekliyorum.--Tevsan 10:31, 18 Eylül 2008 (UTC)
Kullanıcı adı kayıtlı olmadığı için oy silinmiştir.--Saltinbas 08:25, 20 Eylül 2008 (UTC)
Destekliyorum. Arkadaşımızın dediği gibi Arapça'dan dilimize geçmiş olan bu kelimeler daha doğal geliyor; fakat yine de Türkçe'lerini kullanmak daha iyi. Srhat ☺Mesaj☺ 14:35, 19 Eylül 2008 (UTC)
Destekliyorum. Atatürk, devrimleri gerçekleştirirken "alışkanlıklara uymaz" diye düşünmedi, O'nun devrimini sürdürürken alışkanlıkları dert etmemiz gereksiz. Kivancdogan 22:57, 20 Eylül 2008 (UTC)

  Karşı değiştir

Kullanıcı adı kayıtlı olmadığı için oy silinmiştir.(Silme işlemi imzadan önce gerçekleşmişti ama kullanıcılar bunu açıklamayı silmişler. Yeniden oluşturdum)--Saltinbas 07:37, 22 Eylül 2008 (UTC)
Karşıyım çünkü yıllar boyunca bize öğretilmiş olan bilgiler var, yalınlaştırma deyip bütün bildiğimiz, öğrendiğimiz kelimeleri değiştirip yerine bilmediğimiz,hatta daha önce duymadığımız kelimeler getirilmemeli çünkü artık yalın olan bildiklerimiz, anladıklarımız.Resulekrem adlı kullanıcı ol vermiş ama imzasını eklememiş.--Saltinbas 07:37, 22 Eylül 2008 (UTC)
Yukarıdaki arkadaş imza eklememiş ama bu yoruma katılıyorum. Bize öğretilen şekilde kalması gerekiyor... ZoRCoCuK 09:50, 21 Eylül 2008 (UTC)
Bence Arapça olabilir: mesela Avrupa dillerinde kullandığı gramer terimleri için latinceden gelen terimleri kullanılmakta cünkü bir grameri terim zaten bir meta-terimdir. Aynı zamanında eylem terimin diğer bir anlamı da var: aksiyon (örneğin haberlerde) ve eylem kelimi duyunca ilk bu anlamı geliyor kafama. --Katpatuka 09:10, 22 Eylül 2008 (UTC)

  Tarafsız değiştir

  Tartışma değiştir

Destekleyen arkadaşlardan rica ediyorum, salt Türkçe yandaşlığından ötürü mü destekliyorlar? Fiil kelimesinin yerine eylem kullanabiliriz elbette, ben biraz kararsız kaldım aslında. Eğer "fiil" kelimesini kullanmayacaksak, "faal" kelimesini de kullanmayalım, ona da bir öneri getirin (destekleyen arkadaşlara sesleniyorum), ayrıca "faaliyet", "fail", ("faili meşhul"lere ne diyeceğiz acaba)... Aristo'nun "Fizik" veya İbn Rüşd'ün "Filozofların Tutarsızlığı" kitabını "fiil" yerine "eylem" kullanarak okumayı deneyip, öyle karar vermeyi isterdim... Sanırım ortada bir kelimeden fazlası var. drangelicus@yahoo.com--88.247.141.45 11:09, 17 Eylül 2008 (UTC)

Kolbaşı: Madem fizikten bahsettiniz, peki eylemsizlik yerine fiilsizlik gibi karman çorman bir ifade mi daha uygun (size göre tabii) Kolbaşı 09:36, 21 Eylül 2008 (UTC)
Ben destekleyenler arasında olduğum için yanıtlıyorum. Dediklerinde haklısın. Ancak bir sözcük bir sözcüktür. Diğer sözcüklerle ilgili kullanımda Eski Türkçe kökenli sözcükler türetilirse ve biraz kullanım bulduğunda onlarıda değiştirmeye çalışırız. Sonuçta dil yaşayan bir varlık. Türk demek Türkçe demektir. Ne mutlu Türk'üm diyene ( Dikkat edildiyse burada Türk olana dememiş Atatürk. Yani kendini anlatmak veya ifade etmek için Türkçe'yi seçen herkes Türk'tür. Türklük kan ile veya kalıtımla kuşaklara geçmez. Almanya'da yaşayan ama Türkçe konuşamayan Türkiye kökenli kişiler benim için Türk değillerdir. )--Saltinbas 12:10, 17 Eylül 2008 (UTC)

Jean Paul Roux'un "Türklerin Tarihi" adlı kitabının girişinde, Orta Asya'dan Pasifik'e kadar Türklerin bir çok halkla münasebetinden ötürü bir ırktan sözetmenin zorluğundan bahsederken, aynı zamanda bahsi geçen geniş coğrafyada bir dil birliğinden bahsediyor. Türkler bu kadar geniş bir coğrafyaya yayılmışken Türkçe'nin de değişmesi anlaşılırdır, üstelik Farsça'nın en muhteşem zamanlarını Türklerin bölgeye egemen olmasından sonra yaşaması dikkat edilecek başka bir husustur. Fantastik bir düşünce belki ama Türkçe özünü bozmadan binlerce kelimeyi haznesine katarken, belki saf bir dile sahip olmaktan çok daha mükemmel bir iş yapıyor gibi sanki.--Drangelicus 14:08, 17 Eylül 2008 (UTC)

Jean Paul Roux benimde okuduğum ve beğendiğim bir yazar. Türklerle ilgili görüşleri çok nesnel. Şu anda Babur isimli kitabını okuyorum. Yukarıda dil zenginliği ile söylediğin biraz iyi niyetli bir yaklaşım. Ben de başka dillerle etkileşimin zararlı olmayacağını düşünüyorum ancak güncel hayatta böyle olmuyor. Örneğin Atatürk dil devrimi yapmasaydı dilimizin ne kadar bizim olmayacağını düşüdün mü? Hala üçgen yerine müselles, ayrılık yerine firkat sözcüklerini kullanıyor olacaktık. Ayrıca bu kullanılan sözcükleri Anadolu'da yaşayan orta tabaka kesim anlamıyacaktı. Şimdi en azından ayrılık dendiğinde bu insanlar algılayabiliyor. Bu yüzden bence dilimiz için asıl tehlike Arapça kökenli sözcükler değil de, Latin kökennli dillerden ( İngilizce gerçi yarı Germen yarı Latin ) dilimizin bozulması.--Saltinbas 14:48, 17 Eylül 2008 (UTC)
Saltinbas'in dediklerinin hepsine katiliyor, birkac soz de kendim eklemek istiyorum. Insanlarimizin cogunda soyle bir "refleks" vardir: Turkce bir sozcuk Arapca karsiligi kadar yaygin degilse, o sozcuk kullanilmak istenilmez ve adeta o sozcukten "kacilir."
Iste su anda da bunlari yasiyoruz. Son birkac haftadir Vikipedi'deki cesitli makalelerde kimi sozcukleri daha guzel dusundugum Turkce karsiliklarina degistirmekteyim. Bu yaptiklarim, Vikipedi'yi "Oz turkcelestirmenin propagandasi haline getirmek" olarak algilandi birkac kisi tarafindan. Ornegin, yakinlarda Vikipedi'de bir makalede onlarca kez gecen "kelime" nin birkacini "sozcuk" olarak degistirdigimde tepkiler aldim. Sonra bana sorulmasi uzerine bu degisikligi ve baska sozcuk degisikliklerini neden yaptigimi acikladim ve izin verirseniz burda da aciklamak istiyorum (bu yazacaklarimin "fiil" "eylem" oylamasiyla tam ilgisi olmasa da dilimizdeki bu sozcuk tartismasini cok yakindan ilgilendirdigini dusundugum icin konumuza cok da "alakasiz" olmayacagini dusunuyorum):
Makalede cok sayida gecen "kelime"leri "sozcuk" yapmamin nedeni, "sozcuk" sozcugunun dilimize daha uygun oldugunu yalnizca benim degil, cogu kisinin dusunmesidir. Cunku nasil Arapcadaki "soylemek" anlamina gelen "kelam"dan "kelime" turetilmisse, ayni mantikla "soz" kelimesinden "sozcuk" turetmek cok mantiklidir.
Kabul ediyorum ki "kelime" sozcugu dilimize cok uzun bir sure once oturmustur, ve cok yaygindir. Ben de zaten "kelime" sozcugu dilimizden tumuyle atilsin, ve her zaman "sozcuk" densin demiyorum. Ama "sozcuk" sozcugunun turetim acisindan daha mantikli geldigini dusunuyorum.
Bu tipki "kabiliyet", "tecrube" sozcukleri yerine "yetmek" ve "deney" sozcuklerinden turetilen "yetenek" ve "deneyim" sozcuklerini kullanmak gibi. Arapça karsiliklari, tamam, guzeldir, dilimize oturmustur, ama Turkce karsiliklari da cok guzeldir, ve ustune ustluk bir mantik yoluyla turetilmistir. Dedigim gibi her ikisi de kullanilabilmeli, ama insanlarimiz ayni zamanda Turkce'nin turetme acisindan cok dogurgan bir dil oldugunu da bilmelidir.
Baska sevdigim bir ornek vermek gerekirse, "miras" yerine onerilen sozcuk "kalıt", ne yazik ki insanlar tarafindan pek de benimsenmemistir. Ama "kalmak" eyleminden turetilen "kalıt" aslinda cok yerinde bir sozcuktur. "miras" sozcugu kadar yaygin olmadigi dogrudur, ama bu sozcugun sirf yaygin degil diye kullanilmamasi, kullanilmaktan kacinilmasi da yanlis bir tutumdur kanimca. Halbuki insanlar bu sozcugu biraz daha fazla kullansa, cok cabuk alisacaklardir gibime geliyor. Iste ben de Vikipedi'de -cok garip ve acayip de gelse- bunu yapmaya calisiyorum. Kullandigim Turkce karsiliklarinin bircok yazarca garip karsilanacagini on gorebiliyorum. Ama buna ragmen kucuk capta da olsa bu degisiklikleri yapacagim. Birkac kisi daha bunu elinden tutsa, bu mantik yoluyla turetilen sozcukler de dilimize oturacak, boylece hem eski guzel Arapca karsiliklari da kullanilacak,hem de yeni Turkce karsiliklari da.
Yine sunun altini cizmeden gecemeyecegim: amacim burda "oz turkce propangadasi, dil devrimi" degildir. Aksine dilimize yuzyillardir yerlesmis olan Arapca/farsca/fransizca sozcukleri kucaklayarak, ayni zamanda bunlarin Turkce karsiliklarini da dilimize kazandirarak, dilimizi zengin bir dil haline getirmektir. Bu da bir anda pat diye olacak birsey degildir zaten. Dilimizde yuzlerce yildir mevcut olan Arapca sozcuklerle, nerden baksaniz en cok 50-60 yildir var olan Turkce karsiliklarinin "yarismasi" cok da zordur. Ama sozcukler mantik yoluyla turetilirse bu daha kolay olmaktadir. Saltinbas'in verdigi ornegi yinelemek istiyorum: yuzlerce yildir "muselles" diye anilan geometri terimine karsilik "ucgen" sozcugu uretilmistir ve dilimize ne guzel oturmustur! "Ucgen" sozcugu baslarda bir miktar garipsenmistir (96 yasindaki dedem hala arasira agzindan "muselles" kelimesini kacirir!), ama Ataturk'un de cabalariyla dilimize -basta bir miktar zorla da olsa- oturmustur. Eger bu sozcuk "garip, acayip, tuhaf geliyor" diye dusunulup, kullanilmaktan kacinilsaydi, su vakit hala "bir musellesin mesaha-i sathiyyesi tabaniyla irtifasinin darbinin nisfina musavidir" diye konusuyor olacaktik. Komik geliyor, ama dogru.
Onun icin, azicik garip de gelse, ben es anlamli sozcuklerin daha az kullanilanlarini sIk kullanilan karsiliklariyla birlikte kullanarak makalelerin daha cesitlilik kazanacagini dusunuyorum. Bu degisiklikleri yapinca cumlelerin "lezzetsiz" diye gelmesi, daha onceden de belirttigim gibi, o sozcuklerin cok kullanilmamasindan kaynaklanan bir yanilgidir kanimca. Yoksa cumleler anlam bakimindan birsey yitirmiyorlar. --Nonewmail 03:42, 18 Eylül 2008 (UTC)

  Sonuç değiştir

Oy çoğunluğu ile kabul edilmiştir.--Saltinbas 08:40, 23 Eylül 2008 (UTC)

IPA sesletim harfleri değiştir

Merhaba. Yardım:IPA sayfasında fonetik alfabesi ile ilgili açıklamalar var (açık, arka düz gibi). Bu açıklamalar bu konuda bilgili olmayan fakat katkıda bulunmak isteyenler için pek anlaşılır değil. Örneğin ben pek bir şey anladım. Bu konulya ilgilenenler diğer vikisözlüklerde olduğu gibi, kelimeleri örnek vererek harflerin sesletimi açıklanabilir mi? Fransızca Vikisözlükte İngilizce, Almanca, Arapça ve Fransızca sözcüklerin sesletimine örnekler verilmiş. İlgilenirseniz sevinirim.--Srhat ☺Mesaj☺ 07:31, 20 Haziran 2008 (UTC)